Yeni yazımı okurken “Duygularım Kilitli Kalmış Olabilir mi?” “Travmalarım Kilitli Kalmış Olabilir mi?” sorularının cevabını bulacaksın.
duygu ne demek?
Her ne kadar üzerine makaleler, kitaplar yazılsa, teoriler ortaya konsa da duygunun tanımı konusunda bilimsel olarak bir fikir birliği bulunmuyor.😳 Bunu öğrendiğimde oldukça şaşırmıştım.
İki duygu araştırmacısı James Russell ve Ernst Fehr der ki “Herkes, kendisinden bir tanım vermesi istenene kadar bir duygunun ne olduğunu bilir.” Bu ifadeye katılıyor ve aynı nedenle duygunun tanımını kurcalamıyorum çünkü başlarsam bitiremeyeceğim 😀 İştahı olanlar için buraya “Duygu” nun etimolojisini ele alan bir araştırma makalesi bırakıyorum. Burada kelime, farklı kaynaklardan derlenen tarihi göz önünde bulundurularak inceleniyor; “Duygu” konusunda zamanında çalışma yapılırken İngilizce olmayan bilimsel araştırmalar göz ardı edilmiş.🤷♀️ Sage Journals
duygu ve beden ilişkisi
2000 yıldan uzun süredir Geleneksel Çin Tıbbı’nın antik bilgeliğine göre duygular bedensel sistemin farklı bölümleriyle ilişkilendirir ve duyguları yönetmek sağlığı korumak için kritik öneme sahiptir. Bilinen en eski tıp kitabı olan Sarı İmparatorun Dahiliye Klasiğinde (M.Ö 2600) duygu ile iç organ sistemi arasındaki çift yönlü ilişki şöyle tarif edilir: “Karaciğer öfkeden sorumludur” ve “Öfke karaciğere zarar verir.” (7. Yao C. Sarı İmparatorun Dahiliyesi. Pekin Shi Çin: Zhonghua Kitap Şirketi; 2010:58-60.) Yani belirli duygular uzun süre deneyimlendiğinde veya bastırıldığında hastalığa neden olur. Aynı şekilde organlarda meydana gelen işlev bozuklukların da duygusal olarak karşılığı olur.
“eğer duygusal değişimler (öfke, korku ve üzüntü gibi) kısa vadede yönetilebilirse bu durum insan vücudunda olumsuz etkilere yol açmayacaktır.” hindawi
Batı Tıbbı’nda ise yeni bulgular, duygular ve bedensel tepkiler arasında yakın ilişkiler olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla ilgili çok fazla bilimsel araştırma var ama içlerinden ilgi çekici olan 2 tanesini paylaşıyorum..
- 31 Aralık 2013 tarihinde Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda yayınlanan “Duyguların bedensel haritaları” adlı araştırmaya Finlandiya, İsveç ve Tayvan’dan 700’ün üzerinde insan katıldı. İnsanlara 14 duygudan birini düşünmeleri söylendi (sevgi, tiksinme, öfke vb.) Katılımcılar daha sonra vücudun bu duyguyla uyarıldığını hisseden bölgelerini ekrandaki insan silüeti üzerinde renklendirdiler. Sonuç ise bedensel hislerin kültürler arasında bile şaşırtıcı derecede tutarlı olduğuydu. Pnas
- Yale Üniversitesi’nde, duygusal streslerin, gen fonksiyonlarında değişikliklere ve stres etkenlerine karşı kronik korku ve kaygıyla, psikiyatrik bozukluklara yol açtığı keşfedildi. Ncbi
geleneksel çin tıbbı ve batı tıbbı arasındaki etkileşim
İki sistem teşhisleri, tedavileri ve teorileri bakımından farklılık gösterir. Geleneksel Çin Tıbbı teorisi klinik deneyime, Batı Tıbbı ise bilimsel araştırmalara dayanır, hayvan deneyleri ve klinik çalışmalarla test edilir. Tian, 2011 Geleneksel Çin Tıbbı teorilerinin altında yatan bilimsel unsurlar bilinmediğinden Keji ve Hao, 2003 şüpheyle yaklaşılmış hatta reddedilmiştir. Ted, 2000 Ancak gelinen noktada Geleneksel Çin Tıbbı’nın ilkeleri bilimsel araştırmalarla doğrulanmaya başlanmıştır. Yine bu konuda da bana ilginç gelen 2 konu başlığını seçtim. Gördüğüm kadarıyla özellikle bu doğrulamaları yapan bilim adamları, bütün ilkelerin bilimsel araştırmalarla doğrulanması gerektiğini bunun modern tıbba çok büyük katkısı olacağını söylüyorlar.
- “Örneğin, Batı anatomik perspektifinden bakıldığında, Akupunktur noktalarını uyardığımızda, omuriliğe ve beyne bağlanan periferik sinirleri dolaylı olarak uyarıyoruz. Bu sinirleri uyararak, onların endorfin ve serotonin gibi ağrıyı engelleyebilen ve ruh halini iyileştirebilen maddeleri salmalarını sağlarız.” (Dorsher PT, da Silva MAH. Akupunkturun nöroanatomik ve nörofizyolojik temeli. Longhua Chin Med 2022;5:8. doi: 10.21037/lcm-21-48)
- “Geleneksel Çin Tıbbı’nın klasik metinleri karaciğer qi’sindeki düzensizliğin depresyonun ana nedeni olduğunu belirtir. Batı tıbbındaki son çalışmalar, nörotransmiterlerdeki düzensizliğin depresyonun en hayati nedenlerinden biri olabileceğini öne sürmektedir.” Ncbi
duygular ve travmaların bedende kilitli kalması ne demek?
Buraya kadar sistemin nasıl işlediğini özetlediğimize göre asıl merak edilen soruya gelebiliriz. Duygu ya da travma bedenimizde nasıl kilitli kalıyor? 👉Hayatının geçmiş bir döneminde korkutucu ya da tehlikeli bir olayla karşı karşıya geldin. Algıladığın tehlikeye tepki veremedin yani kaçamadın ya da savaşamadın. Tehlike geçtiğinde, yaşadığın travmatik deneyimin gerilimini serbest bırakabilmen için bedenine bir titreme gelir. “Yaprak gibi titremek” şayet bu bir şekilde olmadıysa o olayın duygusu bedeninde kilitli kalır. Psychology Today
Yani evet duygu bedeninde sıkışıp kalabilir ve zihinsel, fiziksel bir rahatsızlığa sebep olabilir. Yaptığım bireysel seanslarda işte bu sıkışmış duygular üzerine çalışıyoruz. Bu bazen bir hikaye, bazen bir fobi bazen de bedenindeki bir histen yola çıkarak (Çok farklı pek çok konu olabilir) ilerlediğimiz bir süreç oluyor.
Hangi duygu bedenimin neresini etkiliyor?
Zihin-beden etkileşimini Doğu Asya Tıbbı perspektifinden anlamaya ilişkin aşağıdaki araştırmada farklı duygular ve bedensel organ sistemleri arasındaki ilişkiler Doğu Asya tıbbı perspektifinden, bilimsel yöntemlerle ölçülüp görselleştirilmiştir. Kyung Hee Üniversitesi Akupunktur ve Meridyen Bilimi Araştırma Merkezi, Kore Tıp Fakültesi ve Kore Doğu Tıp Enstitüsü KM Temel Araştırma Bölümü’nün “Zihin-Beden Etkileşimini Doğu Asya Tıbbı Perspektifinden Anlama” araştırması duyguların iç organlarla ilişkili olduğuna dair kanıt sunmaktadır; Duygu ile organlar arasındaki ilişkiyi gösteren şablonu şuraya iliştiriyorum. Ncbi
-
- Öfke 👉 Karaciğer
- Mutluluk 👉 Kalp
- Düşünce 👉 Kalp ve Dalak
- Üzüntü 👉 Kalp ve Akciğer
- Korku 👉 Böbrek, Kalp, Karaciğer ve Safra Kesesi
- Sürpriz 👉 Kalp ve Safra Kesesi
- Anksiyete 👉Kalp ve Akciğerler
- 1.Bölge: Alerjiler, egzama, bağımlılıklar, kumar, bağışıklık sistemi sorunları, nefrit, sistit, alt omurga sorunları, uyuşukluk, yorgunluk, depresyon, sert eklemler ve osteoartrit, lomber-sakral artrit, irritabl bağırsak sendromu, bağırsak, anüs ve kalın bağırsak bozuklukları
- 2.Bölge: Prostatit, testis ve rahim hastalıkları, iktidarsızlık, yumurtalık ve mesane sorunları, yatak ıslatma, rahim miyomları, bel ağrısı, artrit ve tüm adet sorunları
- 3.Bölge: Pankreatit, mide ülseri, hepatit, karaciğer kanseri, safra kesesi bozuklukları, diyabet, sindirim bozuklukları, karaciğer sorunları, kronik yorgunluk, alt torasik omurga ağrısı; tüm mide-bağırsak organları
- 4.Bölge: Her türlü kalp ve dolaşım bozuklukları, sinir krizleri, hipertansiyon, anjina, uyku bozuklukları, titreme, ameliyat sonrası kardiyovasküler sorunlar, meme kanseri, nefes darlığı, taşikardi, skolyoz
- 5.Bölge: Astım, bronşit, boğaz ağrısı, kronik ve akut kolit, irritabl bağırsak sendromu, ishal, larenjit, tiroid hastalıkları, paratiroid hastalıkları, temporomandibular eklem bozukluğu, ses kısıklığı, solunum sorunları ve tat kaybı
- 6.Bölge: Katarakt, baş ağrıları, migren baş ağrıları, sol göz problemleri, beyin hastalıkları, sağırlık, baş dönmesi, disleksi, servikal omurga artriti, bulaşıcı hastalıklar
- 7.Bölge: Epilepsi, baş ağrıları, uykusuzluk, migren baş ağrıları, multipl skleroz, sağ göz problemleri, demans, melankoli ve depresyon Ncbi
sonuç
Güçlü yönlerini düşündüğümüzde iki tıbbi sistem aslında birbirini tamamlayabilir. Batı Tıbbı, akut hastalık durumlarında hızlı çözüm sunarken; Çin Tıbbı’nın bütünsel yaklaşımı, kronik durumlarda ve hastalığı önleme konusunda fırsat sunuyor. O zaman ikisinden de faydalanabiliriz öyle değil mi? Duyguların, yaşadığımız travmaların bedenimize olan etkisi Geleneksel Çin Tıbbı’nda 2000 yılı aşkın süredir biliniyor ve müdahale ediliyor; Batı Tıbbı’nda ise gün geçtikçe yeni bir araştırmayla daha ortaya çıkıyor. Artık konu bu kadar netken, senin için geriye kilitli kalmış duygularınla temasa geçmek kalmış olabilir mi?. Yazıyı okurken kendine ilişkin bazı farkındalıklar yaşamış olmanı umuyor bir sonraki yazıya kadar dengeli enerjiler diliyorum.
Bireysel seanslarda zihnin kilidi açılarak, geçmişteki gizli düşünce ve davranış kalıpları açığa çıkarılır. Kişinin şimdiki hayattan keyif almasını engelleyen eski, otomatik duygu ve eylem modellerinin farkına varmasına ve geçmişteki kodlamaları bozmasına yardımcı olunur. Sen de bu konuda yardıma ihtiyaç duyuyorsan buraya tıklayarak randevu oluşturabilirsin.